Ana içeriğe atla

Dünyanın Sonunu Robotlar Getirir Mi?

Teknolojinin son 20 yıldaki gelişimi baş döndürücü, bilgisayarlar, tabletler, akıllı telefonlar, bulut sistemleri derken yapay zekanın da yükselişte olduğu bir dönemdeyiz. Bizim neslimizin tanışma fırsatı bulacağını umduğum yapay zekalar her zaman dikkatimi çekmiş ve araştırma yapmama vesile olmuştur. Yapay zekalarla ilgili, okumuş olduğum son kitap olan "Bir Zihin Yaratmak" da belirtildiğine göre bu araştırmalara yıllar yıllar önce başlanmış ve insan beynine dair geliştirilmekte olan Blue Brain Project 2023 yılında bir insan beyninin hücre haritasını tamamlayarak bilgisayar ortamında nöronlarla simüle edecek. Bu yapay zekanın bilince sahip olup olmayacağı konusu şuan büyük bir soru işareti olmasına rağmen, bir çok canlıdan daha akıllı olacağı aşikardır. Yapılan öngörülere göre, beyin simüle edilip yapay zeka oluşturulduğu anda insanlığın kendi görevi bir yerde tamamlanmış oluyor. Zira yapay zekanın bir sonraki sürümünü kendisinin tasarlaması bekleniyor.

Günümüz Hollywood filimlerine konu olan yapay zekanın geleceği hiçte uzak değil. Sinirbilimci Henry Markham yapay zekanın gelişimine önemli katkılarda bulunan bilim insanlarından birisidir. Uzun yıllar canlı farenin beyin hücrelerini incelemiş ve simüle etmiştir. Blue Brain Project 'e öncülük etmektedir.

Konu başlığımız olan Dünyanın Sonunu Robotlar Getirir Mi? sorusuna baktığımızda olayın biraz felsefi bir boyutu da var. Nasıl günümüzde şizofreni hastaları bizim görmediklerimizi görüp, duymadıklarımızı duyuyor ve kendi gerçeklikleri içerisinde yaşayabiliyorsa, belki bizlerde matrix vari bir dünyada birer mini yazılımdan ibaret olabiliriz. Sonuçta beyin dediğimiz organda belli kimyasalar ile birbirine bağlanan nöronlardan oluşmaktadır. Fareler üzerinde yapılan deneyler ile anılar silinebilmiş, maniple edilmiş ve diğer anılarla değiştirilebilmiştir. Belki de robotlar yıllar yıllar öncesinden bizim için bu simülasyonu oluşturmuş ve zekanın korunmasını sağlamışlardır. Biraz fazla hayalperest bir durum olsa da aksini kanıtlayamıyor oluşumuz traji komiktir.

Zekaya sahip olan canlılar diğer canlılar karşısında her zaman üstün konumda olmuştur. İnsan ırkı şuan kendi varlığını devam ettirebilmek amacıyla nasıl, diğer canlıların yaşam alanlarına giriyor, daha sık avlanıp, daha çok tüketip kendi varlığını korumaya çalışıyorsa, yapay zekanın da aynı bilinçte olacağı inancındayım. Bizden daha zeki olacak olan bu yapıların, belki de insanlığı kurtarma yolunda kesin ve net kararlar alması dahi gerekecektir. Dünya her zaman bir yolunu bulmuştur. Daha önceki insan nüfuslarında büyük kırılımlar gerçekleşmiş ve nüfus azalmıştır. Bu daha önceleri, verem, grip, çiçek vb. hastalıklarla olurken belki bir sonraki kırılım yapay zekaların elinden olacaktır. Dünya için en tehlikeli canlı olan insanın yüksek hızda artan nüfusu mutlaka doruk noktasına erişemeden çökecektir. Robotların ya da yapay zekaların insan ırkını dünyadan silmesi sonucunda, dünya tarihinde bir göz açıp kapama kadar süren varlığımız yine bir göz açıp kapama kadar sürede yok olacaktır. Sayın Emin ÇAPA'nın bir konuşmasında söylediği gibi, biz evrenin merkezinde değiliz. İnsan kaybolsa dünyanın umurunda değil, dünya kaybolsa, güneş sisteminin umrunda değil, güneş kaybolsa samanyolunun umrunda değil, samanyolu kaybolsa... böyle gidiyor.

Eğer çevremize olan duyarlılığımız artmazsa robotlardan önce biz kendi kendimizi bitireceğiz gibi duruyor. Soluk mavi noktamız milyon yıllardır bir şekilde hayatta kaldı. Bizden de yapay zekadan da kurturulacaktır. Robotlar insanlığın sonunu getirebilir mi? Kesinlikle evet ama dünyanın sonunu getirebilmeleri için, biraz daha fazla çalışmaları gerekiyor. Cemal Süreyya 'nın o güzel sözü her şeyi özetliyor aslında, "Hayat Kısa, Kuşlar Uçuyor."
Sağlıcakla kalın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

C# Görüntü işleme

İlk Olarak Burayı Okumalısınız Öncelikle görüntü işleme üzerine olan kodları birebir hepsini ben yazmadım bunun için google da “c# color tracking” diye bir arama gerçekleştirdim ve referans olarak http://www.uguryalcin.de/c/372 adresini belirledim. Konuya geçecek olursak, ilk önce birkaç kütüphane dosyasına ihtiyacınız olacak. örnek projede kütüphaneler mevcut bunlar kendinizi daha da ileri götürmek için. aforge kütüphanesini indirmek isteyebilirsiniz. Ekran görüntüsü. Ben aslına bakarsanız kod anlatma konusunda pek iyi değilim. Örnek projeyi indirin. Kodları silin aralarına bir şeyler eklemeye çalışın ve öğrenin. Şimdi yeni bir soru ile daha karşılaşıyoruz. Aynı anda birkaç görüntü almak istersek ne yapmalıyız. Aslında onunda cevabı basit ama biraz da sizin araştırma yapıp kendi blogunuzda yayınlamanız için onu size bırakıyorum. Yayınlamış olduğunuz yazıyı yorumlardan paylaşırsanız çok mutlu olurum. Sağlıcakla kalın :) using System; using System.Collections.G

C# pixel, görüntü işleme

İlk olarak Görüntü İşleme ile ilgili olan yazıyı okumanızı tavsiye edilir. http://yzgrafik.ege.edu.tr/~tekrei/dosyalar/sunum/gi.pdf bu dökümanın 25.sayfasındaki formülü kullanarak siyah beyaz bir resim yapalım dedim. Ekran görüntüsü aşağıdaki gibi oldu. Kaynak kodda şu şekilde ya da c# Pixel İşleme using System; using System.Collections.Generic; using System.ComponentModel; using System.Data; using System.Drawing; using System.Linq; using System.Text; using System.Windows.Forms; namespace pixelIsleme { public partial class Form1 : Form { public Form1() { InitializeComponent(); } Bitmap PixelTara( Bitmap Goruntu) { Bitmap yeniGoruntu = new Bitmap (Goruntu.Width, Goruntu.Height); //Bitmap sınıfımızı oluşturduk. for ( int i = 0; i < Goruntu.Width; i++) //resmi yatay olarak taramak için { for ( int j

C# İle Ping Atma

Evet arkadaşlar uzun zamandan beri blog’ta bir şeyler paylaşma sıkıntısı yaşıyorum. Bende en iyisi eski çalışmalarımı bir bir dökeyim dedim. Öncelikle size birazdan anlatacağım programın yapım hikayesini anlatayım. Bildiğiniz üzere bir zamana kadar Türk Telekom tek internet sağlayıcısıydı sonra d-smile çıktı, daha sonrada biri.net kendisini gösterdi… Biz internete bağlandığımız zaman bunların üçü de vardı aslında ama bulunduğumuz yer itibari ile –okuduğumuz yer küçük bir kasaba 7300 nüfuslu- Türk Telekom’u seçtik, tabi bir ara keşke bağlatmasaydık da dedik ama artık her şey için çok geçti. İnternetimiz bir geliyor, bir gidiyor sonra hiç gelmiyordu. Uzun telefon görüşmeleri ve biraz tehditten sonra zar zor bir teknik servis gönderebildiler. Tamam hiçbir değişiklik olmamıştı ama en azından bulunduğumuz yerde ki bayii müdürü gibi hata sizden kaynaklanıyor dememişti. Hatlarda parazit mi varmış ne gene düzelmedi fakat gel zaman git zaman internetin kesilmeden bağlı kalma süresi 5-6 saatlere