Bunca zaman ve kaynak varken, huzurlu yaşamak mümkün mü? Zaman yönetimi hiç bu kadar kıymetli olmuş muydu? Mesela veriye ulaşmak artık saniyelere indirilmişken. At sırtında alınan günlerce yolculuk bir kaç saate düşürülmüşken, hala boş zamanımızın olmamasını bahane edebilir miyiz? Örneğin işinize servisle gidip gelirken her gün 1 saatinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Peki zaman illa değerlendirilmesi gereken bir şey mi? Bunca veri akışı içerisinde kimyamızı sağlıklı tutabilmek mümkün mü? Dopamin detoksu bunlardan doğmadı mı? Hiçlik içinde ya da minimum veri akışı ile ne kadar zaman geçirebiliriz? Dijital okur-yazarlık kapsamında herkes veriye nasıl ulaşılacağı ve internetin nasıl daha etkili kullanılacağı konusunda içerik üretiyor. Peki kendimizi bunlardan nasıl koruyacağız. Bu kısa hayatımızda bu kadar farklı alanda bu kadar farklı bilgiye ihtiyacımız var mı? Bizim hobilerimiz neler? Bilgi akışını nasıl filtreleyebiliriz? Bu veri akışı içerisinde içimizden gelen sesi duyabiliyor muy
Merhaba, Naçizane bazı fikirlerimi paylaşmak üzere bu kanal üzerinden iletişim kurmak istedim. Herkese faydalı olmayacağı su götürmez bir gerçek lakin kendimi anlatabileceğim kişiler olduğundan da eminim. Yazılım üzerine konuşmak istiyorum. Birçok usta gibi bende bu işin alaylı olarak yapılabileceğini düşünüyorum ve yaş konusunu önemsenemeyecek kadar küçük bir detay… Yazılım’ın en kısa özeti, veriyi almak, işlemek ve sunmak. Sizi iyi ya da kötü yazılımcı yapacak şey bu döngü içerisinde gerçekleşecek. Veri bazen klavyeden girilen bir değer, bazen bir cihazdan gelen ısı ölçüsü, bir ses, bir görüntü ya da bir tıklama olabilir. Bunu ne kadar sağlıklı, ne kadar anlaşılır ve okunaklı aldığınız kalitenizi belirleyen unsurlar olacaktır. Aynı durum veriyi işlemede ve göstermede de geçerlidir. Gözlemlerim üzerine yazılımcılar ikiye ayrılıyor. Vasıflı eleman olanlar ve hayalperest olanlar. Biz biraz daha hayalperest kısmından bahsedeceğiz. Günümüz teknolojisini anlayabilmek ve günlük sorunlar